8 Temmuz 2010 Perşembe

ATTENTİON! BLONDE IS FLYING AWAY…

Kurumsal hayatın efsaneleri değil midir, kadınlar erkeklere karşı, dişe diş kana kan? Nasıl da erkeklerin egemen olduğu yerlerde parlar, ışıldar başarılı, güçlü, akıllı kadınlar.

Hele bir de erkek hegemonyasının tam ortacığına bir Kadın Cumhuriyeti kurmak, WOW dedirtecek bir CHE hareketi değil midir?

Renksiz kurumsal hayatın tam ortacığında duvarları taştan, dolapları kütüphaneden, kolonları fosforlu renkten bir vaha hayal etmeye ne demeli…

Peki en hastası olduğum yer neresi demeli? Kim olursa olsun “HÖT” diyebilme estetiği! Amaaa, hissettirmeden, inceden inceden, dönüp arkasını gidince, asansörde anlayacakları cinsten, zekice… J

Hep ince, hep narin, hep detaycı, hep “nedenci”, fakat konu ne olursa olsun, hep güleç J

Julia Roberts gülümsemeniz hiç ama hiç eksik olmanız dudaklarınızdan.

Hep güzel şeyler dökülsün kelimelerinizden…

Pek hoşuma gitmese de;

Kido of the Marcom J

PS: Siz limonlu keki yaparsınız ben de tabi ki çikolatalı bir şeyler, bir 5 çayında görüşmek üzere…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder